KIZIK ; Ciddi, Güçlü , Bilge

NAFİ ÇAĞLAR KIZIKBEYİ

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim

KIZIK KÖYÜ Karaman

 

Karaman'da

KIZIK KÖYLERİ

 

Kaynak Kitaplar ;

Faruk SÜMER'in "OĞUZLAR" kitabı.

Necdet SEVİNÇ'in "GAZİANTEP'TE TÜRK BOYLARI" kitabı.

Nafi Çağlar HACIÖMERLİ'nin "KIZIK BOYU 1" kitabı.

 

 devam edecek...

 


Karaman Kısa Tarihi

    Karaman ve çevresinin M.Ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu ortaya konulmuştur. İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret merkezi olmuş daha sonra Firigya ve Lidya'lıların egemenliğine geçmiş, M.Ö.322 de Yunan Kralı Perdikkos ve Filippos'un işgaline ve talanına uğramıştır.

    Karamanoğulları Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan edip Karamanoğlu Devletini kurmuşlardır. Karamanoğulları OĞUZ'ların SALUR boyuna mensuptur. 24.Oğuz boyu şunlardır. 1.Kayı 2.Bayat 3.Alkaevli 4.Karaevli 5.Yazır 6.Döğer 7.Dondurga 8.Yaparlı 9.Avşar 10.Kızık 11.Beğdili 12.Karkın 13.Bayındır 14.Biçene 15.Çavuldur 16.Çepni 17.Salur l8.Eymür l9.Alayuntlu 20.Üreğir 21.Iğdiz 22.Büğdüz 23.Yuva 24.Kınık. Bu 24 boy 6 ata da birleşir. 1.Günhan 2.Ayhan 3.Yıldızhan 4.Gökhan 5.Dağhan 6.Denizhan.

    Şehir Klasik dönemlerde LARENDE olarak bilinir. 1256'da Karamanoğulları devletinin başkenti olan Larende, Cumhuriyetin ilanından sonra Konya iline bağlı olarak KARAMAN adını almıştır.

    Karamanoğlu Mehmet bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı kazanarak Konya'yı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin başkenti yapmıştır. O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili Arapça, edebiyat dili Farsça idi. Yönetenlerle yönetilenler arasında dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti. Dil farkı büyük reaksiyonlar doğurdu. Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel taarruza geçmişlerdir. Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Milliyetçilik tarihine altın harflerle yazılması gereken 13 Mayıs 1277 yılında yayınladığı bir fermanla Türkçe'nin zaferini sağlamıştır. Bu fermanla "Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçe'den başka konuşulan ve yazılan dilleri yasaklamıştır.

    Bugün Karaman halkının civar yerleşim bölgelerine nazaran daha düzgün bir lisan kullanmasını bu fermanda aramak lazımdır.

    Karamanoğulları devletinin sınırları, en güçlü olduğu zamanlarda, Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana, Antakya, Silifke, Anamur, Mut, Gülnar, Alanya, Gazipaşa, Antalya, Isparta, Beyşehir'e kadar uzanıyordu. Karamanlılar kuvvetli düşmanlarının karşısında sarp yerlere bilhassa Toros dağlarına çekilerek korunurlar ve tehlike geçince tekrar İçel ve Larende (Karaman) tarafına geçerlerdi. Geçitler vasıtasıyla Konya'ya ulaşan ticaret kervan yollarını kontrol eden Karamanlılar, Ceneviz, Kıbrıs ve Malta tacirlerinden aldıkları vergiler ile mühim bir gelir temin ediyorlardı. Lamos, Silifke, Anamur, Manavgat gibi kendilerine ait limanlardan tahsil ettikleri gümrük resmi önemli gelirlerdendi. Karamanoğullarının Alaaddin Bey'den itibaren hedeflerinin gümüş sikkeleri görülmektedir.

    Hıristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilinen DERBE kenti Avrupalı hıristiyan turistlerin dikkat ve ilgisini çekiyor. (Derbe Karaman'a bağlı Aşıran köyü yakınlarında yer alır) Hıristiyanların Hz. İsa Peygamber'den sonra kendilerine dini lider olarak bildikleri MICHAEL Derbe'de yatmaktadır. Burayı ve MICHAEL'in kabrini ziyaret edenler Hıristiyan inancına göre kendilerinin hacı oldukları edinilen bilgiler arasındadır.

    Karaman 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70. Vilayeti olmuştur.

 Kaynak ; KARAMAN İL ÖZEL İDARESİ



Kızık

Aralık 11, 2016

Karaman merkeze bağlı köy.

37° 16′ 35,4318” kuzey ve 33° 17′ 20,7132” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’ın kuzeydoğusunda bulunmaktadır.

Ovada kurulan köy, Karaman’a 12,1 km. uzaklıktadır. Beydilli, Salur, Alaçatı (Canasan), Sazlıyaka (Güdümen), Karaman Merkez, Göztepe, Hamidiye (Suğla) ile komşudur.

Köye 8 km mesafeden daha yakın 7 köy bulunmaktadır. Sazlıyaka (Güdümen) 1,74 km, Alaçatı (Canasan) 3,91 km, Salur 5,37 km, Göztepe 6,1 km, Hamidiye (Suğla) ve Sudurağı 7,22 km ve Ekinözü (Aşıran) 7,81 km’dir.

Karaman ve köyleri ile ilgili olarak araştırmalar yapan ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN (R. 1319/ M. 1904-1996), köyün Karaman’ın bir banliyösü denilecek yakınlıkta olduğunu kaydetmektedir.

Ayrıca, Çavuş Gölü bataklığı kıyısındaki köy halkının önceleri sıtmadan muzdarip olduğunu ve bunun Cumhuriyet döneminde önce azaltıldığını, daha sonra yok edildiğini ifade etmiştir.

Kızık Köyü’nün tarihî eskilere gitmektedir.

Karhane Höyüğü (Tescil ve Karar No: 09.04.1999-3470); Kızık Karaman yolu kenarında yer almaktadır. Höyük mezarlık olarak kullanılmaktadır ve etrafı duvarla çevrilidir. Höyük sathında yapılan incelemelerde, seramik kalıntılarına rastlanılmıştır. Bu kalıntılar yardımıyla höyükte, Demir Çağı ve Roma Dönemi’nde yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır.

Kocaköy Höyüğü (Tescil ve Karar No: 09.04.1999 – 3472); köyün yaklaşık 3 km batısında yer almaktadır. Höyük, fazla yüksek olmayan (3-4 m) yayvan bir yerleşim yeridir. Höyüğün üzerinden bazı tarla yolları geçmektedir. Satıhta yapılan incelemede; tespit edilen seramik parçalarından Bronz Çağı ve Roma Dönemi’nde yerleşime sahne olduğu anlaşılmaktadır.

XVI. yüzyıl Lârende (Karaman) Kâzası’nda yerleşme ve nüfusunu araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Osman GÜMÜŞÇÜ, köyün ismini Türklerin sosyo-ekonomik hayat tarzlarının bir sonucu olarak ait bulundukları boy, aşiret veya cemaat isminden aldığı tespitini yapmıştır.

Karaman’da aynı şekilde adını boy, aşiret veya cemaat isimlerinden alan 30 civarında köy olduğunu kaydeden GÜMÜŞÇÜ, H. 935/ M. 1530 yılında çok sistemli ve iyi düzenlenmiş bir icmal defteri kabul edilen “TT 387” numaralı defter incelendiğinde, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında aynı aşiret ve cemaatten olan toplulukların Karaman’da geniş çevreye yayıldıkları anlamına geldiğini ifade etmektedir.

Kızık boyuna Reşîdüd-dîn Fazlullah-ı Hemedânî’nin (H. 644/ M. 1247 ila H. 647 M. 1250, Hemedân-H. 717/ M. 1318, Tebriz) tanınmış eseri Câmi’üt-tevârih’inde rastlanmaktadır. Reşîdüd-dîn Kızık boyunu Yıldız-Han’ın oğulları arasında göstermiştir. Bozoklara dâhil edilen Kızık’ın anlamını “kuvvetlü ve yasakda ciddu cehd edici” olarak tarif edilmekte ve ongunu “tavşancıl” olarak belirtilmektedir.

Eski zamanlarda boyların toylarda yiyecekleri koyun etinin kısımları da bir kaideye bağlanmıştır. Reşîdüd-dîn’de bu kısımlara endâm-i goşt (etin bir kısmı), Yazıcı-Oğlu’nda (Tevârih-i Âl-i Selçuk’u kaleme alındığı tarih H. 827/ M. 1424 veya H. 840/ M. 1436) sünük (kemik) deniliyor. Ongunlar gibi her dört boyun da müşterek bir sünükü vardır. Buna göre; Avşar, Kızık, Beğ-Dili ve Karkınlar’ın sünükü sağ umaca, yani koyunun kalça (sağrı) kemiği kısmıdır.

XVI. yüzyılda Kızıklar’a ait ancak bir oymağa rastlanmıştır ki, bu da Haleb Türkmenleri arasında bulunmaktadır.

Kanunî devrine ait eski defterlerde bu Kızık oymağı biri 162, diğeri de 16 vergi evi olan iki kola ayrılmıştır. Oymağın nüfusu zamanla artmış ve 987 tarihinde 667 vergi nüfusuna, yani 468 evli ve 232 bekâra yükselmiştir. Nüfusu gittikçe artmaya devam eden bu Kızık oymağının mühim bir kısmı XVII. yüzyılda Antep bölgesinde yerleşmiş ve yerleşen bu kısım Oturak-Kızık adı ile anılmıştır. Oturak-Kızıklar Sultan İbrahim (H. 16 Şevval 1049/ M. 9 Şubat 1640 – H. 18 Recep 1058/ M. 8 Ağustos 1648) devrinde Antep bölgesindeki Oğurca, Damlaluca, Çay-Kuyu, Sakal, Kara-Dinek, Yalan-Kaz, Üç-Kilise ve Taşlıca adlı köyler ile Antep şehrinde ve yine Antep’e bağlı diğer bazı köy ve kasabalarda yaşıyorlardı.

Bunlardan başka Mihmadlu ve Boz-Atlu obalarının da Kızıklar’a ait olduğunu bilinmektedir. Oturak-Kızıklar’m yerleşmiş oldukları yerler XIX. yüzyılın sonlarına kadar kendi adları ile anılan idarî bir yöre (nâhiye) halinde kalmıştır. Bugün onların yerleştikleri köylerin birçoğu eski adları ile mevcudiyetini muhafaza etmektedir.

Sultan İbrâhim Hân devrinde Kızıklar’ın yerleşik hayata geçmemiş olanları Göçer-Kızık adını taşımakta ve 149 vergi nüfusuna sahip bulunmaktadır. Gerek Oturak-Kızıklar’ın, gerek Göçer-Kızıklar’ın H. 1101/ M. 1690 yılında Avusturya seferine çağırıldıklarını görüyoruz. Sefere çağırılan Oturak-Kızıklar’ın başında Kara -Kethüda oğlu Bekir Beğ, Göçer-Kızıklar’ın ise Hacı Zekeriyya oğlu Assâf Beğ ve Kızık Mehmed Oğlu gibi beğler bulunuyorlardı.

XVIII. yüzyıla ait vesikalarda Kızıklar Pehlivanlular’ın başında bulunduğu Haremeynuş-şerifeyn aşiretlerinden biri olarak zikredilmektedir. Bunlar Göçer-Kızıklar idi.

Yine Kızıklar’dan bir kolun XVII. yüzyıl başlarında Orta-Anadolu’ya, geldiği anlaşılmakta ise de bunun âkibeti hakkında bir bilgi bulunmamaktadır.

XVI. yüzyılda Kızıklar’ın bir kolu da Dimşak (Şam) bölgesinde yaşamakta idi. Kanunî devrinde (H. 17 Şevval 926/ M. 30 Eylül 1520- H. 21 Safer 974/ M. 7 Eylül 1566) bu Kızık kolu 66 vergi hânesi olarak gösterilmiştir.

XVI. ve XVII. yüzyıllarda Lârende (Karaman) Kazâsı’na bağlı karyeler (köy) arasında Kızık yer almaktadır.

“Kızık”; İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivleri; H. 906/ M. 1500 yılı Mufassal Tahrîr Defteri (TT 40) sayfa 971; H. 924/ M. 1518 yılı Mufassal Tahrîr Defteri (TT 63) sayfa 179; H. 948/ M. 1541 yılı Mufassal Tahrîr Defteri (TT 415) sayfa 133’de “maa mezra-ı Kökezçiftlik”  ve H. 992/ M. 1584 yılı Mufassal Tahrîr Defteri (TK 104) sayfa 159 b’de “maa mezkur çiftlik” olarak nitelenmiştir.

Kökez/ Gögez; Şikârî’nin Karamannâmesi’nde (Zamanın Kahramanı Karamanîlerin Tarihi), bilgelikte, özveride, bahadırlıkta, Karaman beylerine omuzdaşlık eden kahramanın adıdır. Bu eserde; 39 kez geçen Gögez/ Kökez Hân/Bey, Karamanoğulları’nın en sadık ve gözü pek yardımcısı konumundadır. Ölünce yerini oğlu almıştır. Gögezoğlu/ Kökezoğlu Karamannâme’de 25 kez geçmektedir. Baba-oğul tipik Türk şövalyeleridir.

Ayrıca Karaman’a 19,2 km. uzaklıkta bulunan Paşabağı Köyü’de isim değişikliğinden önce Kökez/ Göves olarak anılmıştır.

Ayrıca; İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi, H. 935/ M. 1530 İcmal Defteri (TT 387); H. 992/ M. 1584 (TK 104); H. 1051/ M. 1642 yılı Mufassal Avârız Tahrîr Defteri Maliyeden Müdevver (MAD 3074) ve Millî Kütüphane Arşivi, Ankara, Karaman Şer’iyye Sicilleri’nde (278, 279, 280, 289, 291, 293 no.lu) Kızık Karyesi’ne rastlanmaktadır.

Arşiv kayıtlarında “Gödeman” olarak geçen “Güdümen Karyesi; H. 906/ M. 1500 (TT 40) s. 959; H. 948/ M. 1541 Mufassal Tahrîr Defteri (TT 415) sayfa 1184; H. 992/ M. 1584 yılı Tapu Kadastro Kuyud-ı Kadime Arşivi Mufassal Tahrîr Defteri  (TK 113) sayfa 218 a, Ankara Millî Kütüphane Arşivi, Karaman Şer’iyye Sicilleri’nde (278, 279, 280, 289, 291, 293 no.lu ) yer almaktadır.

Ayrıca, Karaman’da “Dağkızık” adında bir köy ismi daha geçmektedir (H. 948/ M. 1541 yılı Mufassal Tahrîr Defteri (TT 415) sayfa 157’de Haliller/ Celiller; H. 992/ M. 1584 Mufassal Tahrîr Defteri (TK 113) sayfa 196 a’da Kınıköreni/Kınıkviran).

XVIII. yüzyılda Kızık’la ilgili karye kaydına rastlanmaması köyün tamamen dağıldığını göstermektedir. H. 29 Rebiyülahir 1177/ M. 6 Kasım 1763 tarihli 288 numaralı Karaman Kadı Sicili’nin 89/2 sayfasında Konya Sancağı içerisinde yer alan Karaman Kâzası’na bağlı 29 köy ismi içerisinde “Kızık” ismine rastlanmamaktadır.

H. 1256/ M. 1844 yılı Temettü’at defterinde Kızık Karyesi’ne rastlanmamakla birlikte Güdümen Çiftliği için “Sâhib-i Çiftlik Kamışzâde Abdülkadir Ağa sâkini Lârende, Hoca Hassı tîmârı olub, Voyvadalar tarafından ta’şir oluna geldiği ve ba’zı şürekası dahî bulunduğu” ifadesi kullanılmıştır (İstanbul, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, ML. VRD. TMT. d. no: 10442, s. 278-280).

Köy, günümüzde Sazlıyaka (Güdümen) Köyü ile karıştırılmaktadır.

Karaman ve çevresi Türkmenlerinin tarih ve kültürünü araştıran Osman ÜLKÜMEN, köyün asıl adının “Yeni Güdümen” olduğunu ve 3 km mesafedeki Sazlıyaka (Güdümen) Köyü’nden taşınanlar tarafından kurulduğu söylemektedir.

ÜLKÜMEN, köyün eskilerinin dilinde Güdümen Köyü’nden “eski köy” olarak bahsetmelerini, cedlerinin oradan taşındıklarının delili saymıştır.

Ayrıca köy halkının Keller, Bozlar ve Araplar olmak üzere üç cemaatten oluştuğunu kaydetmektedir.

R. 1312/ M. 1897 yılı 323 numaralı (Ömer oğlu Mehmed ve Kör Hâcı, Amberoğlu Mehmed ve Hâcı Seyyid-oğlu Osmân, Âbide bint-i Dağlı Abdullâh, Kerîm oğlu Deli Mehmed) ve R. 1320/ M. 1905 yılı 319 numaralı (Hâcı Ali bin Mehmed, Âyşe bint-i Mustafâ, Âyşe Tûtî bint-i Veli, Emine bint-i Sâlih, Emine bint-i Yûsuf, Âyşe bint-i Abdullâh, Havva bint-i Ârif, Âyşe bint-i İsmâ’îl, Emine bint-i Yûsuf, Emine bint-i Muhsin, Mehmed Ali bin İsmâ’îl, Emine bint-i Mehmed, Şerîfe bint-i Abdullâh, Meryem bint-i Mehmed, Emine bint-i Ârif) Karaman Şer’iyye Sicilleri’nde Kızık Karyesi’nden isimlere rastlanmaktadır.

R. 1338/ M. 1922’de Doktor Nazmi (SELCEN) tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası-Konya Vilayeti” kitapta; Suğla civarında Oruncuk-Kızık köprüsünden bahsedilmektedir. SELCEN, Karaman’ın kuzeydoğu yönünde 30 dönüm genişliğindeki Suğla bataklığınadikkat çekmiş, “Suğla bataklığının yarattığı tehlike ve içilen içme suyu özelliklerinden dolayı, kasaba ile civar köylerde malarya, verem, tifo, bağırsak iltihabı ve dizanteri, göz tabakası iltihabı gibi hastalıklar sık görülmektedir.” demektedir.

1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkîye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Kızık; Konya Vilayeti, Karaman Kazası, Merkez Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile ” قزيق”, Lâtin harfleriyle “Kizik” şeklinde ifade edilmiştir.

Köy, Konya ili, Karaman İlçesi, Merkez Bucağı’na bağlı iken, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen “3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun” ile Karaman İli, Merkez İlçesi, Merkez Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).

İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 1968 yılında yayınlanan “Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar)” isimli kitapta; “Kızık” adında 16 köy (Afyon Sandıklı Merkez, Amasya Gümüşhacıköy Saraycık, Ankara Çubuk Akyurt (eski adı Ravlıkızığı), Ankara Kızılcahamam Çeltikçi, Balıkesir Manyas Merkez, Bolu Seben Merkez, Kayseri Merkez Güneşli, Kayseri Develi Merkez, Konya Karaman Merkez, Kütahya Merkez Köprüören, Kütahya Emet Örencik, Malatya Arguvan Merkez, Maraş Andırın Merkez, Sivas Zara Şerefiye, Tokat Merkez Çamlıbel, Tunceli Ovacık Yeşilyazı) bulunmaktadır.

Ayrıca; “Kızık Hamurkesen” (Gaziantep Merkez Merkez); “Kızıklı” (Balıkesir Burhaniye Merkez ve Çorum Alaca Merkez); “Küçük Kızık” (Sinop Gerze Dikmen); “Büyük Kızık” (Sinop Gerze Dikmen); “Cumalıkızık” (Bursa Merkez Merkez); “Değirmenlikızık” (Bursa Merkez Merkez); Fidyekızık (Bursa Merkez Merkez); “Hamamlıkızık” (Bursa Merkez Gürsu); Karkınkızıközü” (Kırşehir Kaman Merkez) adında köy adları bulunmaktadır.

Gaziantep Merkeze bağlı eski adı “Karadinkkızık” olan köyün adı “Övündük” olarak değiştirilmiştir.

Bugün mülkî idare bölümü olarak Amasya Gümüşhacıköy, Bolu Seben, Kütahya Merkez, Sivas Zara, Tokat Merkez, Tunceli Ovacık, Afyonkarahisar Sandıklı ve Kütahya Çavdarhisar’daki köylerin adı “Kızık”tır.

Ankara Kızılcahamam İlçe Merkezi, Balıkesir Manyas İlçe Merkezi, Kayseri Develi-İlçe Merkezi, Malatya Arguvan İlçe Merkezi, Kahramanmaraş Andırın İlçe Merkezi ve Ankara Akyurt İlçe Merkezi’ndeki mahallelerin adı “Kızık”tır.

Adıyaman Gerger Burçaklı, Giresun Şebinkarahisar Bayhasan, Bolu Kıbrıscık Sarıkaya, Karabük Ovacık Boduroğlu ve Çankırı Orta Yenice’deki bağlıların adı “Kızık”tır.

Osmanlı Padişahlarından III. Murat Han (H. 29 Ramazan 981/ M. 22 Aralık 1574- H. 5 Cemazeyilevvel 1003/ M. 16 Ocak 1595) çağında Karaman ve yöresi köylerinin nüfusunun saptandığı deftere göre; Kızık’ın nüfusu, 62’dir.

Kızık’ın nüfusu H. 1320/M. 1902’de nüfusu 56 hânede 263 olarak tespit edilmiştir.

Sapancalı Muallim Hüsnü Bey (H. 1310/ M. 1893-1958), R. 1338/ M. 1922 yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Merkez Nâhiyesi’ne bağlı Kızık’ın nüfusunu 41 hâne ve 155 kişi olarak kaydetmiştir. (TMT s. 241)

R. 1341/ M. 1925 yılında yapılacak mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan nüfus defterine göre 228’dir.

Köyün nüfusu 1945’de 287 ve 1960 yılında 392 olarak sayılmıştır. 1965 yılında 466 olan nüfus, 1970’de 438’e düşmüştür.

Köyün nüfusu 1975’de 467 olarak sayılmış, 1980’de 478’e yükselmiştir. 1985’de 429, 1990’da 296 ve 2000’de 387’ye düşmüştür.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 322’dir.

2008’de 326, 2009’da 308, 2010’da 321, 2011’de 301, 2012’de 305, 2013’de 293, 2014’de 295 ve 2015’de 288 olarak tespit edilmiştir.

Köy nüfusuna kayıtlı ailelerin soyadları; Açıkel, Akar, Akdağ, Akgül, Akkol, Akova, Aksoy, Aktuğ, Alkan, Almış, Altunay, Anamur, Arı, Arıcan, Arıcı, Arısoy, Aslan, Ataseven, Atçeken, Aybayrak, Aydın, Bal, Balıkçı, Baş, Başaran, Başkurt, Bayrak, Bayram, Beker, Bekler, Bilir, Birel, Birer, Birol, Birsel, Boz, Büyükdağ, Coşkun, Çakar, Çakır, Çakırbey, Çalışkan Çelik, Çetin, Çetinkaya, Çınar, Çiftçi, Çimen, Çoşkun, Dağlı, Delen, Demir, Demirci, Demirhan, Deveci, Diri, Doğan, Doğru, Durmaz, Düzenli, Ekinci, Erdem, Erdemir, Erdoğmuş, Ergun, Ergün, Eryiğit, Eser, Eşkene, Fındık, Garip, Gerçek, Gök, Gökçel, Gül, Gülcemal, Güldal, Güleç, Güleze, Günaydın, Güneş, Güngör, Güzel, Hindi, Işık, İnce, İrgin, İşeri, Kaçmaz, Kalaycı, Kapusuz, Kara, Karabacak, Karaduman, Karagöz, Karaoğlu, Kartal, Kazancı, Kazanç, Kepir, Keskin, Kılıç, Kılıçvur, Kızgun, Kızık, Koca, Kocayıldız, Koç, Koçak, Koçaklı, Konca, Konukçu, Korkmaz, Kuşlubel, Kuzgun, Kuzucu, Küçük, Küçükbasmacı, Küçükbaş, Küçükdemir, Küçükgökşen, Lale, Mangal, Onat, Örs, Öz, Özdemir, Özkaraman, Özkaya, Özsoy, Öztüren, Özütemiz, Polat, Sağkaya, Selvi, Serin, Sezer, Sezgin, Sunay Şahin, Şen, Taş, Tekin, Tekinbaş, Terlemez, Tosun, Tura, Türedi, Türk, Uğur, Uyar, Uygun, Uysal, Uzun, Ünal, Ünlü, Ünlütürk, Yağcı, Yalmaz, Yavuz, Yeniköy, Yeniköylü, Yıldız, Yılmaz, Yörük, Yuva, Yuvat, Yücel, Yücetaş ve Yürük’tür.

203 seçmeni olan Kızık Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 187 seçmen 1378 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Kullanılan oyların tamamı geçerli sayılmıştır. Kızıklılar; 117 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. MHP 36 oy ve CHP 15 oy almıştır. HDP’ye ise 14 çıkmıştır.

Köy muhtarı; Hüseyin KUZUCU’dur (irtibat numaraları: 0338 254 76 63-0536 744 44 85).

Köyün eski muhtarları; Doğan ŞAHİN (1994-2003), Tahsin YILMAZ (1984-1994), Zühtü DOĞAN (1977-1984), Hıdır ŞAHİN (1971-1977), Mustafa GÜNEŞ (1968-1970), Ramazan ŞAHİN (1963), Muammer ŞAHİN (1959-1960), Muhsin DAĞLI (1956-1958) ve Recep YILMAZ’dır (1956).

Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Dane mısır başta olmak üzere buğday, kuru fasulye, şekerpancarı, elma, arpa ve yonca yetiştirilmektedir.

Köyün 131 adet büyükbaş ve 1.505 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.

Köyde 06.06.2009 tarihinde 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu kapsamında 23.736 dekar alanda toplulaştırma başarıyla tamamlanmıştır. Ayrıca tarla içi geliştirme hizmetleri de uygulanmıştır.

Köyün mevkiileri; Armut Yer, Armutlu Mevki, Armutluyer, Beyköy, Davulcu Gölü, Karagöl, Kaya Gölü, Kayaönü, Kayagülüsaçlıca, Kılbasan Yolu, Kır, Kızıkağılcivarı, Köyiçi, Köycivarı, Köyönü, Köyyanı ve Küçükgöl’dür.

1971 yılında yapılan ilkokulda; 3 derslik ve 2 lojman bulunmaktadır. 1.000 m2lik alana sahip olan kargir okul kullanılmamaktadır. Köyün çocukları Karaman merkezde bulunan Yavuz Sultan Selim İlkokulu’na taşınmaktadır.

Köy tüzel kişiliğine ait; kargir okul, ilkokul arsası, câmii yeri, kerpiç oda, arsa, spor alanı, park ve yeşil alan bulunmaktadır.

Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içi yolları parke döşenmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Faruk Sümer, Boz-Oklu Oğuz Boylarına Dâir, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, c. XI, sy. 1, Ankara, 1953, s. 73, 75, 76, 94, 95; Faruk Sümer Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilâtı-Destanları, Ankara 1972, s. 176, 202, 203, 207, 212, 295, 296; Ahmed Refik, Anadolu’da Türk Aşiretleri, İstanbul 1930, s. 83, 68, 203; Alaattin Aköz, 319 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1905-1906 (R. 1320-1322), Konya 2012, s. 100, 101, 216, 268; Alaattin Aköz, 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1997-1901 (R. 1312-1317), Konya 2012, s. 58, 61, 89, 91, 101, 106, 107, 108, 113, 122, 124, 143, 155, 157, 162; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekâleti, İstanbul 1928, s. 853; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyıl Larende (Karaman) Kazası’nda Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. s. 52, 62, 114, 190; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 241-244; Osman Ülkümen, Karaman ve Çevresi Türkmenleri Tarihi ve Kültürü, Karaman 2011, s. 50-51; Ahmet Gökhan Kaynakcı, XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Lârende,  Ankara-2007 (basılmamış yüksek lisans tezi), s. 69; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 159; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 111, 117, 170, 222, 265, 328, 357, 358, 397, 440, 692; Ahmet Cengiz, Karaman Tarihi (XVIII. Yüzyıl), Konya 2014, s. 128; Nazmi Selcen, Türkiye’nin Sıhhi-i İctimâi Coğrafyası Konya Vilayeti, Yayına hazırlayan ve sadeleştiren: Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80, 85, 86; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. 1, s. 82, 241; Cengiz Topal, Karaman Kültür Envanteri, Konya 2007, s. 87, 93; https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; http://karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; http://bucivar.com/karaman/merkez/kizik erişim tarihi: 10.12.2016.

Uğur ERKAN.






NAFİ ÇAĞLAR KIZIKBEYİ

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret243292
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.115934.2526
Euro37.625337.7760
Hava Durumu
Saat
KIZIKLAR

KIZIKLAR

Bir birlik kuralım, adı “Kızıklar” olsun.
Derdimizi anlamayana yazıklar olsun.
Yıllardır bu işe baş koymuşuz,
Sevdamızı anlamayana yazıklar olsun…

Senelerce bir köşeye atılmışız.
Sanki bilerek bir kenara itilmişiz.
İçimizden bazıları var ki satılmışız,
Sevdamızı anlamayana yazıklar olsun…

Bilmediler bizim kaygılarımızı,
Sömürdüler saf duygularımızı.
Boşa saldılar hep, saygılarımızı,
Sevdamızı anlamayana yazıklar olsun…

Ey sömürgeci sen suçlusun !..
Biliyorum, aynı zamanda güçlüsün.
İçimizde, uzantılı, uçlusun,
Sevdamızı anlamayana yazıklar olsun…

Üstünüz başınız olsa da yırtık,
Kim kimin üstünü örtük?..
Soyumuz “güçlü” dür silkinin artık,
Sevdamızı anlamayana yazıklar olsun…

Ben Oğuz’un Kızık Boyu’ndan Nafi’yim.
Yurdumu, soyumu hep müdafiyim.
Boyumu
çözümlemeye kafiyim,
Bu sevdamı anlamayana yazıklar olsun…

www.nafiztancaglar.com
 

Nafi Çağlar KIZIKBEYİ